Çiçekli Bitkilerde Üreme
|Çiçekli Bitkilerde Üreme
Çiçekli bitkilerde eşeyli üreme tohumlarla sağlanır. Gerek açık tohumlu, gerekse kapalı tohumlu bitkilerde mayoz bölünmeyle meydana getirilen haploid hücreler gerçek gametler değildir.
Bu hücreler döllenme yapmadan önce haploid bir gelişme dönemi geçirirler. Böylece döllenecek olan gerçek gametleri oluştururlar. Tohumlu bitkiler bu yönüyle hayvanlardan farklıdırlar.
Üreme organları çiçekler üzerinde bulunur. Açık tohumlularda erkek ve dişi çiçek aynı bitkinin değişik dallarında bulunur. Meyve, kozalaklardır. Tohumlar kozalakların içerisinde, ancak açıkta bulunur. Kozalaklar kuruyunca tohumlar ayrılır.
Kapalı tohumlu bitkilerde çiçekler daha iyi gelişmiştir. Bu bitkilerin büyük çoğunluğunda aynı çiçek üzerinde hem erkek hem dişi organ beraber bulunur. Böyle çiçeklere tam çiçek ya da erselik çiçek denir. İncir, dut, kavak ve söğüt gibi bitkilerde ise erkek ve dişi çiçekler hem ayrı ayrıdır, hem de farklı bitkiler üzerinde gelişir (iki evcikli).
Fındık, ceviz, kabak, mısır, buğday gibi bitkilerde ise erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrıdır ancak aynı bitki üzerinde bulunurlar (bir evcikli). Erkek ve dişi organlar farklı çiçeklerde bulunuyorsa bunlara eksik çiçek denir.
1. Çiçeğin Yapısı ve Gamet Oluşumu
Çiçekler bitkinin üreme organlarıdır. Tam bir çiçek dıştan içe doğru incelendiğinde dört ana kısımdan meydana geldiği görülür.
a. Çanak yapraklar (Sepal): Yeşil renkli yapraklardır. Özellikle tomurcuk halinde iken çiçeğin diğer organlarını korurlar.
b.Taç yapraklar (Petal): Çanak yapraklara oranla daha büyük ve renklidirler. Erkek ve dişi organı korurlar. Bazı taç yaprakların dip kısmında bulunan hücreler, bal özü denilen kokulu ve böcekleri çeken bir sıvı salgılarlar. Böylece bitkinin çoğalması için tozlaşmaya yardımcı olurlar.
c.Erkek organ (Stamen) ve polen oluşumu: Taç yaprakların iç kısmında bulunurlar. Erkek organ başçık (anter) ve sapçık (flament) olmak üzere iki kısımdan oluşur. Başçık kısmında polenleri (çiçek tozu) meydana getiren ana hücrelerin bulunduğu teka denilen dört bölge vardır. Bu hücreler mayozla bölünerek haploid mikrosporları oluştururlar. Her mikrosporun çekirdeği bir de mitoz geçirerek iki çekirdekli hale gelir. Bu çekirdeklerden bir tanesi doğurucu (genaratif) çekirdek, diğeri de vejetatif çekirdektir. Bu iki çekirdekli yapıya çiçek tozu polen denir. Döllenmeyi polenler sağlar.
d. Dişi organ (pistil) ve embriyo kesesi oluşumu: Çiçeğin orta kısmında bulunan vazo şeklindeki yapıya dişi organ denir. Her çiçekte bir veya daha fazla dişi organ vardır. Dişi organın alttaki şişkin kısmına yumurtalık (ovaryum) onun üstündeki dar kısma dişicik borusu (stilus), tepe kısmına da dişicik tepesi (stigma) denir.
Yumurtalıkta bir veya çok sayıda tohum taslağı bulunur. Her tohum taslağında bir diploid makrospor ana hücresi vardır.
Bu hücre mayozla bölünerek dört tane haploid makrosporu meydana getirir. Bunlardan üçü eriyerek yok olur.
Bir tanesi büyüyüp gelişerek megasporu oluşturur. Megasporun çekirdeği arka arkaya 3 defa mitoz geçirerek 8 çekirdekli hale gelir.
Oluşan bu yapıya embriyo kesesi denir. Döllenme sonucu her embriyo kesesinden bir tohum oluşur.
Sekiz çekirdekten üç tanesi embriyo kesesinin üst kutbuna yerleşir. Bunlara antipotlar denir. Alt kutba gidenlerden bir tanesi yumurta diğer ikisi ise sinerjit hücrelerdir. Ortada bulunan iki tanesi ise polar çekirdeklerdir.Meyve çiçekteki ovaryumdan oluşur.
2. Tozlaşma (Polinasyon) ve Döllenme
Polenlerin çeşitli aracılarla dişi organın tepecik kısmına taşınmasına tozlaşma denir. Her bitki türünün en iyi tozlaştığı bir yöntem veya aracı vardır. Tozlaşma araçları rüzgar, böcekler, yağmur, su, diğer hayvanlar ve insandır.
Bir çok çiçek, kalıtsal çeşitliliğini artırabilmek için kendi polenleri yerine, aynı türe ait diğer çiçeklerin polenleriyle tozlaşır. Bunu sağlamak için, erkek ve dişi organlar farklı zamanlarda olgunlaştırılır. Dişi organ polenlerin yapışması ve çimlenmesi için salgı yaparak nemli hale gelir. Buraya yapışan polenler çimlenerek embriyo kesesine doğru uzanan polen tüpünü oluştururlar. Bu esnada polen tüpünün oluşmasını sağlayan tüp çekirdeğinin (vejetatif çekirdek) görevi bittiği için eriyerek yok olur.
Doğurucu çekirdek (generatif çekirdek) ise, mitozla bölünerek sperm çekirdeklerini oluşturur. Polen tüpünün polen kesesine ulaşmasıyla polen tüpünün ucu açılır ve sperm çekirdekleri tohum taslağının mikropil adı verilen bölgesine ulaşarak embriyo kesesine geçer.
Sperm çekirdeklerinden birisi yumurtayı dölleyerek zigotu oluşturur. Zigot mitozla gelişerek embriyoyu meydana getirir.
Diğer sperm ise embriyo kesesinin ortasında bulunan polar çekirdekleri dölleyerek triploid (3n) hücreyi meydana getirir. Bu hücrenin mitozla gelişmesinden besi doku (endosperm) meydana gelir. Embriyo kese-sindeki diğer çekirdekler ise eriyerek kaybolur. Tohum taslağının dış çeperi ise kalınlaşarak tohum kabuğunu oluşturur. Böylece tohum meydana gelmiş olur.
3. Tohum ve Embriyo Oluşumu
Her embriyo kesesinden bir tohum gelişir. Tohumun yapısındaki çeneklere kotiledon da denir. Çenekler embriyonun bir uzantısı olup, çimlenme sırasında embriyoyu besler. Bunlara çim yaprakları da denir. Tohumlar, minimum (bazal) metabolizma yaparak uzun süre canlı kalabilirler. Bu süreye uyku hali denir. Canlı kaldıkları sürece çimlenme özelliklerini korurlar.
Tohumların çimlenme özelliklerini koruma süreleri;
Tohum kabuğunun kalınlığı ve yapısına,
Tohumdaki besin miktarına,
Tohumdaki besinlerin çeşidine (yağ, nişasta, protein),
Tohumun su miktarına bağlıdır.
Tohum kabuğu tohumu dış etkilerden koruduğu gibi, uygun ortam bulununcaya kadar çimlenmeyi de engeller. Çünkü tohum kabuğunda çimlenmeyi engelleyici maddeler vardır.
4. Meyvenin Oluşumu ve Çeşitleri
Meyve dişi organın dış çeperinde gelişir. Meyvelerin yapısı, tadı, rengi ve taşıdıkları besin maddeleri farklıdır. Ancak hepsi de tohumların geniş çevreye yayılmasında rol oynarlar. Meyveler üç çeşide ayrılır.
a. Basit meyve: Bir tek yumurtalıktan meydana gelmiş meyvelerdir. Kayısı, erik, şeftali gibi meyveler örnek gösterilebilir.
b. Bileşik meyveler: Birden fazla yumurtalıktan meydana gelen meyvelerdir. Çilek, böğürtlen v.b.
Çiçekli bitkilerde çift döllenme olayı sonucu tohum taslağı gelişerek tohumu oluşturur. Tohum gömleği (kabuğu) tohumun dış kısmında bulunur. Tohumun içindeki canlı yapıları dış tehlikelere karşı korur.
Yumurta hücresi döllenerek zigotu, zigot mitoz bölünmeye uğrayarak embriyoyu meydana getirir. Polar hücre döllenerek triploit besi dokuyu meydana getirir.
Besi doku, çenek yaprakların içerisinde bulunur. Tohum döllenme sonucu meydana geldiği için yumurta hücresi bulunmaz. Çünkü yumurta döllenmezse tohum oluşamaz.
Döllenmeden sonra oluşan tohumun yapısında 3 bölüm bulunur. Bunlar embriyo, besin deposu (endosperm) ve kabuk (testa) olarak ayrılır.
c. Yalancı meyveler: Meyve oluşumuna yumurtalıkla beraber çiçek sapı ve çiçek tablasının da eklenmesiyle oluşurlar. Elma, armut, incir v.b
Tohumların Yayılmasını Sağlayan Faktörler
Çengelli meyveler hayvanların tüylerine takılarak taşınabilir.
Kuru, tüylü, kanatlı meyveler rüzgarla taşınabilir.
Etli ve sulu meyveler çeşitli hayvanlar tarafından yenilerek uzak mesafelere taşınabilirler. Tohum kabukları genellikle hayvanların ve insanların midesinde sindirilmez ve dışkıyla dışarı atılırlar.
Bunlardan başka bazı tohumlar basınçlı sıvılarla, bazıları meyve kabuğunun açılmasıyla oluşan basınçla etrafa fırlatılırlar.
Bazı hayvanlar tohumları sonra yemek üzere saklarlar, bu tohumlar uygun ortam bulunca çimlenirler.
Yağmur ve su da tohumların dağılmasında önemli rol oynar.
5. Çiçekti (Tohumlu) Bitkilerde Gelişme Olayları
Bitkilerde yaygın olarak görülen eşeyli üreme şeklinde gelişme, tohum içinde başlar ve tohum çimlenmesi ile devam eder.
Eşeyli üreyen çiçekli bitkilerde sperm çekirdeği ile yumurta hücresinin birleşmesinden zigot meydana geldiğini üreme konusunda öğrenmiştiniz.
Zigotun bölünmeleri ile önce hücrelerin uzantısı şeklinde bir yapı oluşur. Bu uzantının tepe kısmında ilk yapraklar, bunların alt kısmında kök meristemi (embriyonik kök) ve üst kısmında gövde meristemi (embriyonik gövde) meydana gelir.
Embriyo, gelişme sırasında çimlenene kadar tohum içinde kalır. Tohum içindeki embriyo, çevresindeki endosperm (besin dokusu) tarafından beslenip, çimlenene kadar kabuk tarafından korunur. Yüksek yapılı bitkilerin embriyolarında çenek (kotiledon) ler de bulunur.
Çenekler tohum içinde iken endospermden besin depo ederler ve genç bitkinin yaprakları gelişip fotosentez yapmaya başlayıncaya kadarki gelişimi sırasında bitki taslağını beslerler.
Mısır, zambak, orkide gibi bazı bitkilerin tohumlarında bir çenek bulunur. Bunlara tek çenekli bitkiler (monokotiledonlar) denir.
Tohumun çimlenmesi sırasında, tohum içine su girmesiyle, embriyo hücrelerinde bulunan enzimler harekete geçer ve giberellin hormonunun sentezini başlatır.
Giberellin ortamda bulunan absisik asitin etkisini ortadan kaldırır ve amilaz enziminin faaliyete geçmesini sağlar. Böylece besin dokusunda bulunan amilaz enzimi, nişastayı parçalayarak şekerleri oluşturur.
Bu şekerlerin solunumda kullanılması ile bölünme için gerekli enerji elde edilmiş olur.
Çiçekleri çift eşeyli (erselik), olup kendi kendini dölleyen bitki, en uygun olarak an döllerin elde edilmesinde kullanılır. Burada kalıtsal çeşitlilik azalmış olur.
Yani aynı genetik yapıya sahip bitkinin gamet oluşturarak, bu gametlerinin birbirini döllemesi görüldüğünde yine de farklılıklar olur. Çünkü, gametler mayoz bölünmeyle meydana gelmekte ve döllenmeyle zigot oluşmaktadır.
Mayoz bölünmede ise kalıtsal varyasyon artmaktadır. Zaten burada da kesinlik yoktur. O halde, verilen seçenekler arasında en uygununu aramak gerekir.
Fasulye ve çoğunlukla meyveli bitkilerin tohumlarında iki çenek bulunur. Bunlara da çift çenekli bitkiler (dikotiledonlar) adı verilir. Çam gibi bazı açık tohumlu bitkilerde ise ikiden fazla çenek bulunur. Bunlara ise çok çenekliler (polikotiledonlar) denir.
Tohum elverişli şartlarda çimlenir. Tohumların çoğu kuru ve soğuk mevsimlerde uyku durumunda (dormansi) kalır. Çimlenme için uygun sıcaklık, nem ve oksijen gereklidir. Bu şartlarda embriyo ve endosperm (besin dokusu) su alıp şişerek kabuğu çatlatır. Tohum içinde artan, su enzimleri hareket geçirir ve nişasta monomerlerine sindirilir. Bu organik yapıtaşları, 02 li solunumla yıkılarak enerji üretilir. Enerji (ATP), bölünmede kullanılarak hücre sayısı artırılır.
Tohum kabuğundan önce embriyonik kökten gelişen ilk kök çıkar ve yer çekimine doğru toprak içinde büyür. Bu kısımdan gerçek kök gelişir.
Embriyo oluştuktan kısa bir zaman sonra, ilk büyüme dokuları olan hücre tabakaları meydana gelir. Bu dokulara birincil bölünür (meristem) dokular denir. Meristem dokusundan hızlı mitoz bölünmelerle yeni hücreler meydana gelir.
Bu hücreler, bitkinin boy ve çapının artmasını sağlar. Kısaca, bitkinin büyümesi meristem dokuların faaliyeti ile olur. Bütün değişmez (bölünmez) dokular, çiçek ve yaprak gibi organlar meristem dokudan gelişir.
6. Bitkilerin Bazı Üreme Adaptasyonları
Çiçekli bitkiler eşeyli üreyebilmek için embriyoyu besleyecek tohumu oluşturmak zorundadırlar. Tohum oluşturamayan veya oluşturduğu halde endospermi bulunmayan bitkiler eşeyli üreyemezler. Bir çok süs bitkisi ve hibrit (melez) meyveler bu şekildedir.
Hermafrodit çiçekler genellikle kendi kendilerini döllemeyip, yabancı tozlaşma yaparlar. Bunu başarmak için erkek ve dişi organlarını farklı zamanlarda olgunlaştıklar. Böylece kalıtsal çeşitlilik sağlarlar.
Hermafrodit çiçekler sürekli kendileşirse çeşitlilik azalır ve saf döller elde edilebilir. (Örnek; Bezelye)
Böceklerle tozlaşan çiçeklerde bal özü ve diğer salgılar çoktur. Taç yapraklar çarpıcı renklerdedir.
Rüzgarla tozlaşanlarda diğerlerinden çok daha fazla polen üretilir.
Her bitki türünün kendine has bir tohum ve meyve yapısı vardır. Bununla da tohumlarının dağılmalarını sağlarlar.
Tohum kabuğu sayesinde uygun ortam buluncaya kadar çimlenmeden kalabilirler.
Çimlenme sonucu oluşan genç bitki yapraklarını açıp kendi besinini fotosentezle yapıncaya kadar, çeneklerde bulunan besinlerle beslenir. Bazı bitkilerin çenekleri kısa süreli de olsa fotosentez yapabilir.